27 Temmuz 2017 Perşembe

Salda Gölü

Salda Gölü

Eşim Ömer ile uzun zamandır istediğimiz ama bir türlü fırsat bulup yapamadığımız “road-trip”i nihayet gerçekleştiriyoruz :) Ankara’dan yola çıkıp sırasıyla Salda Gölü, Akyaka, Kaş ve Kuyucak Köyü’nü gezeceğiz. Her ne kadar biraz yorucu olsa da, çok keyifli bir rota!


Turkuaz rengi suyu ve bembeyaz kumundan dolayı “Türkiye'nin Maldivleri” olarak anılan Salda Gölü ilk durağımız. Ankara’dan yaklaşık beş buçuk saat sürüyor ve tüm zarifliğiyle göl bizi karşılıyor. 184 metre derinleşen bu krater gölü, Türkiye'nin en derin tatlı su gölü özelliğine sahip.

Dünya üzerinde Mars'ın yüzey özelliklerini taşıyan iki yerden biri olan Salda Gölü’nün suyu magnezyum açısından çok zengin. Aslında sahip olduğu magnezyum sayesinde bu eşsiz beyaz kumsala sahip.

Salda Gölü

Salda Gölü sit alanı olduğundan imara kapalı. Çevresinde çadır kurulabilecek kamp alanları ve bir tane küçük otel var. Biz de gölün kıyısındaki Otel Lago Di Salda’da konaklıyoruz. Küçük bir otel, ancak bizim gibi çadır kurmayı tercih etmeyenler için güzel bir seçenek.

Hotel Lago Di Salda
Otel Lago Di Salda

Salda Gölü


Odamıza yerleştikten sonra çevresi yaklaşık 44 km olan gölün etrafını dolaşmak için yeniden düşüyoruz yola. İlk durağımız, Salda Orman Bakanlığı Tabiat Parkı’nın içinde yer alan Orman Plajı’na gidiyoruz. Ancak içerideki kalabalığı görünce buranın tam olarak aradığımız yer olmadığını anlıyoruz ve Beyaz Adalar'ın bulunduğu plajda şansımızı denemeye karar veriyoruz.

Girişte arabayı bırakıp gölün kenarına doğru yürüdükçe aslında burasının da çok kalabalık olduğunu fark ediyoruz. Biz de kalabalıktan uzaklaşıp gölün kıyısında kendimize sakin bir yer buluyoruz.

Salda Gölü
Beyaz Adalar’ın bulunduğu plaj

Salda Gölü

Salda Gölü

Salda Gölü

Salda Gölü
Kalabalıktan uzakta kafa dinlerken…
Beyaz Adalar’ın karşısında biraz dinlendikten sonra acıktığımızı fark ediyoruz. Göl çevresinde otelin dışında yemek yiyebileceğimiz tek yer Doğanbaba Plajı’nda yer alan Pideci Sami. Gelmeden önce yaptığım araştırmalarda sakin, sessiz bir konuma sahip olduğu yazan Pideci Sami’de yer bulmakta biraz zorlanıyoruz. Çam ağaçlarının altında pidemizi yiyip karnımızı doyurduktan sonra gün batımını izlemek için yeniden gölün çevresinde dolaşmaya başlıyoruz.

Salda Gölü
Doğanbaba Plajı ve Pideci Sami
Gün batımını izleyeceğimiz kumsalı bulduktan sonra gölün kıyısındaki yerimizi alıyoruz. Gezdiğimiz plajlar arasındaki en sakin, en huzurlu ve en keyifli yer uzak ara burası. En fazla 15-20 kişinin olduğu bu plajda sakinliğin ve manzaranın tadını çıkarıyoruz ve işte burada kendimizi tam anlamıyla doğayla baş başa hissedebiliyoruz. Aradığımızı pek de bulamadığımız ilk duraklardan sonra, burada geçirdiğimiz birkaç saat bize “iyi ki gelmişiz” dedirtmeye yetiyor da artıyor. Salda seyahati planlayanlar için en büyük tavsiyem şiddetle bu nokta. Yeme içme anlamında da tedarikli giderseniz, hiçbir güç sizi buradan ayıramaz :)

Salda Gölü
Gün batımı noktası

Salda Gölü
Gölde yüzen çok kişi olmasına rağmen bize su soğuk geldiğinden ve su yılanları olduğu için yüzmüyoruz.

Salda Gölü

Salda Gölü

Salda Gölü


Güneş battıktan sonra yavaştan otelimize dönüyoruz ve çadırcılar ile manzarayı baş başa bırakıyoruz.

Açıkçası Salda Gölü’ne gelirken çok büyük hayallerle gelmiştim. Ancak mevsim itibariyle çok çok kalabalık olması (hafta sonu olmasının da payı vardı) ve gelen kişilerin göl çevresinde çöplerini bırakıp gitmeleri beni hayal kırıklığına uğrattı! (Bira şişesinden karpuz kabuğuna kadar her şeyi gördük ancak maalesef şaşırmadık.) Ülkemizde bu kadar güzel doğa harikaları varken, bizim bunların kıymetini bilmeyip hoyratça yok etmemize üzülmemek imkânsız. Salda Gölü’nü bu kadar reklamı yapılmadan önce ziyaret edenlere imrenmemek elde değil ama nispeten daha sakin ve bakir olan noktaları bulduğunuzda, burada son derece keyifli birkaç gün geçirmeniz hâlâ mümkün.



Akyaka gezi notları için tıklayınız.

6 yorum:

  1. Tatilcilere çöplerle ilgili sık sık bilgilendirme mi yapmak lazım yada kafalarını yarıp temizlik bilgisini mi sokmak gerekiyor bilemedim. İnsanın girdiği her yer böyle maalesef . Neyse. Fotoğraflar harika. gidip gelmiş gibi oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çevreye karşı bu kadar duyarsız olunmasını cidden anlamıyorum ben de. Teşekkürler Gülsün Hanım beğenmenize sevindim :)

      Sil
  2. Yine döktürmüş BADİM in güzel marifetli dalgıçı eline sağlık.

    YanıtlaSil